Almanya’nın Bitcoin hakkında tartışması, milletvekillerinin ülkenin Avrupa Birliği (AB) düzenlemelerine sıkı uyum sağlamasının yenilikçiliği ve finansal bağımsızlığı engelleyip engellemeyeceğini sorgulamasıyla yoğunlaşıyor.
Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinden son önerge dürtü hükümetin, Bitcoin’i AB’nin Kripto Varlık Piyasaları (MiCA) çerçevesi kapsamındaki ağır düzenleme ve vergilendirmeden muaf tutması, Berlin’in dijital paraya yaklaşımını tekrardan tanımlayabilecek bir hamle.
AfD’nin “Bitcoin’in stratejik potansiyelini tanımak – vergilendirme ve düzenlemelerde engelleme kanalıyla özgürlüğü korumak” başlıklı önerisi, Bitcoin’in temelde değişik bir varlık sınıfı bulunduğunu ileri sürüyor ve onu “merkezi olmayan, manipüle edilemez ve sınırı olan” olarak tanımlıyor.
Önerge, Bitcoin’in MiCA’nın düzenleyici kapsamına girmemesi gerektiği mevzusunda ısrar ediyor ve aşırı gözetimin sermayeyi ve şirketleri yurt dışına sürükleyebileceği, Almanya’nın rekabet enerjisini zayıflatabileceği ve dijital egemenliğini tehdit edebileceği mevzusunda uyarıda bulunuyor.
Almanya Bitcoin’e Spekülatif Bir Varlık Değil, Para Benzer biçimde Davranmaya Hazır mı?
Önergeye gore, Bitcoin’in teknolojik ve parasal özellikleri onu öteki kripto para birimlerinden ayırıyor ve onu spekülatif tokenlardan ziyade dijital altın formuyla karşılaştırılabilir kılıyor.
Milletvekilleri, federal hükümete Bitcoin için 12 aylık vergiden muaf bir tutma süresi sürdürmesi ve hususi madencilik ve yıldırım düğümü operasyonlarını ticari olmayan faaliyetler olarak sınıflandırması çağrısında bulunmuş oldu.
Ek olarak, enerji politikası, dijital özgürlük ve parasal egemenlik üstündeki etkilerini de dikkate alarak Bitcoin’i “21. yüzyılın parasız, dijital parası” olarak tanıyan stratejik bir izahat talep ettiler.
Almanya, ulusal kuralları yeni AB çapındaki MiCA çerçevesiyle birleştiren Avrupa’nın en kripto dostu yargı bölgelerinden biri olmuştur.
Ülkenin mali düzenleyici kurumu Federal Mali Denetleme Otoritesi (BaFin), tüm kripto varlık hizmet sağlayıcılarını (CASP’ler) denetler ve kara para aklamanın önlenmesi (AML) ve müşterini tanı (KYC) standartlarını uygular.
MiCA’nın Aralık 2024’te yürürlüğe girmesinden bu yana BaFin, AB’nin uyumlaştırılmış sistemi kapsamında kripto saklamacıların, tecim platformlarının ve borsaların lisanslanmasından mesuldür.
Mevcut sağlayıcılara tam yetki almaları için süre tanıyan bir geçiş periyodu 30 Aralık 2025’e kadar yürürlükte kalacaktır.
Şimdiye kadar BaFin, Boerse Stuttgart Digital Custody ve fintech şirketi Trade Republic’in onayları da dahil olmak suretiyle öteki Avrupa düzenleyicilerinden daha çok dokuz MiCA lisansı verdi.
Düzenleyicinin liderliği, Almanya’yı Avrupa Ekonomik Alanı’ndaki düzenlenmiş dijital varlık faaliyetleri için kilit bir merkez olarak konumlandırdı.
Almanya’nın Bitcoin Tartışması Fransa’nın Dijital Euro’yu Reddetme Teklifini Yansıtıyor
AfD’nin bu hamlesi, Fransa Ulusal Meclisi’nin kısa sürede Avrupa Merkez Bankası’nın dijital eurosuna karşı çıkan ve alternatif olarak Bitcoin ve euro bazlı stabilcoinleri destekleyen bir sonucu kabul etmesiyle beraber geldi.
Fransız milletvekilleri, merkezi olarak yönetilen bir dijital para biriminin mahremiyeti ve finansal özgürlüğü tehlikeye atabileceği mevzusunda uyardı ve bunun yerine Bitcoin rezervlerini biriktirmeye yönelik ulusal bir strateji çağrısında bulunmuş oldu.
Almanya, Avrupa Birliği’nin nezaretinten uzaklaşmayı teklif ederken, Alman Ulusal Bankası Bundesbank Başkanı Joachim Nagel, dijital euronun Avrupa’nın mali egemenliğini korumak için lüzumlu bulunduğunu savundu ve bu olmadan kıtanın yabancı kontrollü ödeme sistemlerine bağımlı hale gelebileceği mevzusunda uyardı.
Ayrıca Federal Meclis üyesi Joana Cotar benzer biçimde adlar, Bitcoin’in “bireyler için finansal egemenliği” temsil ettiğini, enflasyona ve hükümetin aşırı müdahalesine karşı koruma sağladığını korumak için çaba sarfediyor.
Almanya’nın Bitcoin ile olan karışık geçmişi de tartışmayı alevlendiriyor. 2024 yılının ortalarında hükümet, geçici varlıkların tasfiyesine yönelik yasal gereklilikleri takiben, ceza davalarından ele geçirilen ortalama 50.000 BTC’yi ortalama 2,9 milyar dolara sattı.
Ağustos 2025’e gelindiğinde Bitcoin’in fiyatı iki katından fazla artmıştı, bu da varlıkların değerinin artık 6 milyar doların üstünde olacağı anlamına geliyordu; bu da 3 milyar dolardan fazla kaçırılmış bir kazançtı. Cotar o zamandan beri ısrarla hükümetin Bitcoin’i satmak yerine stratejik bir biriki varlığı olarak ele alması.
Buna karşın Almanya’nın kripto ekonomisi kuvvetli kalıyor. Zincirleme verileri gösteriler Ülke, Temmuz 2024 ile Haziran 2025 içinde 219 milyar dolarlık kripto işlem hacmi kaydederek ülkeyi Avrupa’nın en büyük pazarları arasına yerleştirdi.
Kripto paranın benimsenmesi hızla genişledi tahminen 27 milyon kullanıcı öngörülüyor 2025’in sonuna kadar bunların yarısı Z kuşağı yada Y kuşağından oluşuyor. Deutsche Bank’ın 2026’da dijital varlık gizleme hizmetini başlatmaya hazırlanmasıyla beraber kurumsal katılım da artıyor.
Almanya’nın Bitcoin İçin Baskı Yapmış olduğu Yazı — BTC’yi Benimseyecek Sıradaki Berlin Olabilir mi? İlk olarak Cryptonews’te göründü.
