Dijital para birimini herhangi bir fizyolojik aygıt yada kağıt olmadan tutmak fütüristik görünebilir, sadece yalnızca 12 yada 24 kelimelik bir Bitcoin tohum cümlesini ezberleyebilme kabiliyeti bu fikri gerçeğe dönüştürüyor. Başlangıçta anahtar depolamayı ikili dizelerden daha kullanıcı dostu hale getirmek için tasarlanan tohum ifadeleri, yaygın olarak benimsenen bir yöntem haline geldi.
Dijital varlıklara oluşturulan bir kapı görevi görüyorlar sadece yalnızca belleğe bağlı olmanın bir çok insan için güvenilmez olduğu kanıtlandı. Bununla beraber, hafızaya destek olma ve kişisel nezaret mevzularındaki çeşitli yenilikler ilgi kazanıyor ve insanlara anahtarlarını güvenli ve kişisel olarak saklamaları için daha çok yol sunuyor.
İçindekiler
Kağıdı Desenlerle Değişiklik yapmak
Geleneksel tohum cümleleri, rastgele verileri okunabilir ve yazılabilir kelime dizilerine dönüştürmek için tanıtılan BIP39’u temel alır. Bu tarz şeyleri kağıda yazmak yada çeliğe kazımak yaygın olsa da, bu yöntemler savunmasızdır. İfadeyi ezberleme fikri başka bir risk katmanı daha ortaya çıkarır. Bu problemi çözmek için geliştiriciler, insanların ses, dokunma yada uzamsal hafıza şeklinde değişik düşünme ve anımsama yöntemlerine hitap eden formatları araştırıyor.
Bazı bireylerin uzaysal yada işitsel hafızası sözel hafızadan daha güçlüdür. Bu tür insanoğlu için mekansal anımsatıcılar ve müzikal kalıplar alternatif seçenekler sunar. Bu sistemler hususi olarak oluşturulmuş nezaret araçları gerektirir, sadece belirli zihinlerin işleyişiyle daha iyi uyum sağlarlar. Mesela, cümle yerine şarkı kullanmak, bazı kullananların anahtarlarını daha süratli ve daha doğru bir halde hatırlamalarına olanak tanıyabilir.
Bu değişiklik ruhsal çalışmalarla desteklenmektedir. Bilişsel güçlere ilişkin araştırmalar, insanların beyin yarımküre baskınlığına bağlı olarak bilgiyi değişik şekilde işlediklerini göstermektedir. İnsanların “sol beyinli” yada “sağ beyinli” olduğu fikri fazlasıyla basitleştirilmiş olsa da kalıplar hâlâ mevcut. Sol yarıküre mantık ve dili yönetme eğilimindeyken, sağ yarıküre görsel ve uzaysal işlemeye daha duyarlıdır.
Şekiller, Origami ve LEGO Tuğlalarıyla Bellek
Çekirdek ifadeyi anımsamak için logogramları yada glifleri (kelimelerin tamamını temsil eden karmaşık şekiller) kullanabilirsiniz. Bu tasarımlar, mimari tasarım araçlarında bulunanlara benzer şekilde görsel kalıplara dayanır.
Origami hem de ümit vaat ediyor. Katlanır kağıt, görsel ipuçlarını dokunsal hafızayla birleştirir. Paul Jackson, ders veren bir uzman 150’den fazla üniversite düzeyindeki kursta katlama teknikleriKağıt katlama egzersizlerinin uzun soluklu hafızayı güçlendirdiğine inanıyor. Origami hem elleri hem de gözleri kullanır, bu da onu bir tohum cümlesi kadar duyarlı bir şeyi kodlamak için ilgi çekici bir yöntem haline getirir.
LEGO başka bir katman daha ekliyor. İki standart 2×4 tuğlayı birleştirerek 46 düzenleme mümkündür; kopyalar hariç tutulduğunda 24’ü benzersizdir. Yalnızca üç tuğlayla 1560 kombinasyon kullanılabilir hale gelir. Bunun şeklinde fizyolojik kombinasyonların eklenmesi, belleği nesne tabanlı bir göreve dönüştürür.
Ek olarak okuyun: Anahtarlarınız Değil, Kripto Paranız Değil: Niçin Soğuk Cüzdana Haiz Olmalısınız?
Sesi Güvenliğe Dönüştürmek
Müzik, beynin metinden değişik bölgelerini harekete geçirerek ona bir bellek aracı olma potansiyeli kazandırır. Kelimeler yerine ses tonlarını kullanarak müzik şifresi işlevi gören kombinasyonlar oluşturmak mümkün. Besteci John Williams, Üçüncü Türden Yakın Karşılaşmalar’da selamlamayı beş tona indirdiği meşhurdur.
12 tonlu bir kromatik skaladan 100.000’in üstünde beş notalı dizi mümkündür. Güvenlik standartlarını karşılayan bir anımsatıcı seti oluşturmak için yalnızca 24 tanesi kafi olacaktır.
Bunu genişleterek ses dalgaları da görselleştirilebilir. Cymatics, parçacıkların değişik ses frekanslarına iyi mi tepki vererek değişik şekiller oluşturduğunu gösteriyor. Sanatçı Jerobeam Fenderson ve programcı Hansi Raber, 3 boyutlu modelleri ondan sonra osiloskoplar vasıtasıyla görsel olarak oynatılabilecek sese dönüştürdüler. Bu vektörler ses ve görselleri sıkı bir halde birbirine bağlayarak belleğe giden başka bir hibrit yol sunar.
Bir Kod Olarak Fizyolojik Hareket
Koreografisi yapılmış dans rutinleri hem de bellek ipuçları olarak da kullanılabilir. Sia’nın “Chandelier” videosunun ve Netflix’in The OA videosunun koreografı Ryan Heffington, derin duygusal ve fizyolojik izlenimler yaratacak kadar hususi hareketler hazırladı. “Tekerlekli sandalyelerden birinde yaralı köpek” şeklinde ifadeleri akılda kalıcı bu sebeple canlı bir zihinsel görüntü uyandırıyorlar.
Koreografili hareketleri tohum ifade yer tutucuları olarak kullanmak, fizyolojik aktivite yöntemiyle bilgiyi akılda tutan kişilere destek olabilir. Bir hareket seyretme uygulaması, kullanıcının vücut hareketlerini tanıyabilir ve bu tarz şeyleri depolanan anımsatıcı dizilere dönüştürebilir. Bu hareketler, onları yaratan kişiye özgü ve akılda kalıcı, kişisel kodlar haline gelir.
Duygular, Tekrarlar ve Soğuk Duşlar
Hafıza yalnızca yöntemle ilgili değildir; hem de zihinsel ve fizyolojik durumla da ilgilidir. Stanford sinir bilimci Andrew D. Huberman paylaşılan yollar uzun soluklu hafızayı geliştirmek için. Öğrenmeden kısa bir süre sonrasında materyalin tekrarlanması ve gözden geçirilmesi, onun kısa süreli hafızadan uzun soluklu belleğe geçmesine destek verir. Bu incelemeleri dikkatli bir halde zamanlamak (birbirine yakın adım atmak ve süre içinde aralıklarla yerleştirmek) elde tutma oranını artırır.
Adrenalin de rol oynuyor. Öğrenmeden kısa bir süre sonrasında egzersiz, soğuğa maruz kalma yada kafeinin niçin olduğu adrenalin artışları akılda tutmayı artırabilir. Mühim olan zamanlamadır; öğrenmeden 10 ila 15 dakika sonrasında adrenalini yükseltmek neticeleri iyileştirir, sadece bunu daha ilkin yapmanın fazlaca azca faydası vardır yada asla faydası yoktur.
Dinlenmek bile önemlidir. Öğrenmeden sonraki birkaç saatlik uyku yada derin rahatlama, bellek kodlamasını geliştirebilir. Bu yaklaşım, tekniğin müzik, hareket yada görsel şekiller içermesinden bağımsız olarak işe yarar.
Ek olarak okuyun: Soğuk Cüzdan Alırken Kaçınılması Ihtiyaç duyulan 5 Hata
Karıştırma ve Eşleştirme
Bir çok insan 24 ayrı öğeyi hatırlamakta güçlük çeker, sadece detayları gruplamak yada “parçalara ayırmak” bunu kolaylaştırır. Bir telefon numarasının sayı kümelerine bölünmesi şeklinde, bir tohum cümlesi de bir anımsatıcı kombinasyonu kullanılarak parçalara ayrılabilir.
Mesela, bir LEGO şeklini bir ton ve bir kelimeyle eşleştirmek, tek bir cümle öğesini üç parçalı bir bellek aletine dönüştürür. Tasarımları, tonları ve kelimeleri karıştırmak, insanların en iyi hatırladıkları formatı kullanmalarına olanak tanır. Bu harmanlanmış sistemler kişiselleştirilmiş ipuçları oluşturur ve bilişsel yükü azaltır.
Belleğin her insana uyacak tek bir çözüm olmadığını kabul eden bu yöntemler, kullanıcılara dijital varlıklarını iyi mi koruyacakları mevzusunda denetim imkanı sunar. Bellek, herkesi kağıt üstünde 12 yada 24 kelime kullanmaya zorlamak yerine dokunsal, müzikal, fizyolojik yada görsel hale gelebilir; fert için en iyi olanı hangisiyse.
Ek olarak okuyun: Hangi Tohum İfadesi Daha İyi: 12 Kelime mi, 24 mü?
Son Sözler
İnsanlar aynı şekilde öğrenmez yada hatırlamazlar. Bir biçim, ses, hareket, nesne yada renk kullanıyor olsanız da, bellek teknikleri kişisel kuvvetli yönleri yansıtmalıdır. Bazıları kelimeleri hatırlaması kolay bulabilirken, ötekiler sesi daha naturel bulabilir. Tek bir en iyi yöntem yoktur; yalnızca her şahıs için işe yarayan yöntem vardır.
Birinin Bitcoin’ini tek başına zihninde dokunabileceği fikri kuvvetli fakat risklidir. Çeşitli zeka türlerine uyum elde eden araçlar yalnızca daha güvenli depolama sağlamakla kalmaz, hem de daha iyi katılım ve denetim de sunar. Şimdiki güçlük, bu yaratıcı yaklaşımları hafızayı ve dolayısıyla dijital sahipliği sakınan güvenilir ürünlere dönüştürmektir.
Ek olarak okuyun: Tohum İfadelerinizi Saklamanın En İyi Yolları Nedir?
